Amalgam diğer adıyla gümüş olarak da bilinen dolgular; cıvanın herhangi bir başka metal ile birleşimidir. Hemen hemen demir haricindeki tüm metaller cıva ile birleşerek amalgamı oluşturabilirler. Bu oluşumun %40 ila %50’sini oluşturan cıva maddesi, metal maddelerini birbirine bağlayarak; çok dayanıklı bir dolgu malzemesinin oluşmasına olanak sağlar. Yaklaşık 150 yıldır geliştirilerek kullanılan amalgam dolgular, pek çok dişin korunmasını ve ağızda tutulmasını sağlamıştır.
Amalgam dolgu içerisindeki cıva, zehir içermediği gibi diğer metal maddeler ile birleştirildiğinde kimyasal yapısı değişeceği için zararsız bir form hali alır. Tüm bilimsel çalışmalar neticesinde cıvanın zararsız olduğu kanısına varılmıştır.
Amalgamlar çıkarıldığında, cıvanın neden olduğu zannedilen birtakım rahatsızlıklarda iyileşme görüldüğü iddia edilmiş; fakat bilimsel olarak kanıtlanamamıştır.
Amalgam dolgu; zararsız olmak ile birlikte uzun süre kullanılabildiği ve ekonomik olduğu için sıkça tercih edilmektedir. Yapılan araştırmalar ile her yıl bir milyarı aşan bir sayıda amalgam dolgunun yaptırıldığı tespit edilmiştir.
Porselen, altın, beyaz dolgular hem pahalı hem de çok daha zaman ve dikkat isteyen yöntemlerdir. Amalgam dolgular, bu dolgu maddeleri ile karşılaştırıldığında oldukça kısa sürede ve kolay bir şekilde uygulanabilmektedirler. Ayrıca; altın dışındaki maddeler amalgam dolgusu kadar uzun süre kullanılabilir değildir.
Amalgam dolgular; yalnızca cıvaya allerjisi var olduğu tespit edilen kişilerde kullanılmamalıdır. Bu durum ise %1’den de düşük bir ihtimaldir. Maddi açıdan zora girilmemesi ve dişin yıpranma olasılığının göz önünde bulundurulması gerekliliğiyle şart olmadığı sürece amalgam dolgular çıkarılmamalıdır.